ellerime bulaşan bir nehir var
kendi gölgemi göremediğim.(yüzümü birebir gördüğüm)
işte bir dünya
basit bir hikaye konusu.
kendi gölgesine tapınan bir kadın
nergis çiçekleri gölgesinde.
kendi varoluşlarına bulaşmış kentin akşam ışıkları
bu ışıklarda kendi gölgelerini ağırlayan insan resimleri
her günüm bir kentin güncesini okuyarak...
kendini bile tanımlayamamış insan öyküleri
hep kendi varoluşlarına en az bir ikinci arayanlar...
işte buna yeni neslin “nihilizmi” diyor pek de eski olmayanlar...
kendi gölgemi göremediğim.(yüzümü birebir gördüğüm)
işte bir dünya
basit bir hikaye konusu.
kendi gölgesine tapınan bir kadın
nergis çiçekleri gölgesinde.
kendi varoluşlarına bulaşmış kentin akşam ışıkları
bu ışıklarda kendi gölgelerini ağırlayan insan resimleri
her günüm bir kentin güncesini okuyarak...
kendini bile tanımlayamamış insan öyküleri
hep kendi varoluşlarına en az bir ikinci arayanlar...
işte buna yeni neslin “nihilizmi” diyor pek de eski olmayanlar...
ulan bu kentin hiç de öyküsü yokmuş gibi...
onca sorunun üzerine aptal varoluş kaygıları.
bilinçlerinde ve nehir kıyılarında kendi yüzlerine bakamayanlar...
hep şahit...
ölümlerine
doğumlarına
aşklarına
tuvalete gidişlerine
kendilerine.
hep şahit gerekli...
kendine gelen bir alkol dalgasından sonra
sabah ilk kez aynaya bakan yüzlerine
tükürmek bu kentin kedilerine görevdir...
ben sıkıldım bu aptal kaygılardan.
“benim acılarım dünyanın en küçük acılarıdır
ve
inan ki benim varlığıma asla şahit olma”
bırakalım bu aptal kaygılarda yüzen mastürbasyonlu beyinler
yüzlerine bakamadıkları nehirlerde el ele boğulup gebersinler
ben de bu aptal ritüele şahit olursam da
kentin tüm kedileri beni delta ağızlarında
kendi varoluşumu kanıtlamaya çalıştığım dilimi ve bedenimi
yakıp küllerini izmir’in semalarına serpsinler...
bırakalım da herkes kendi şahidini bulduğunda intihar etsin...
onca sorunun üzerine aptal varoluş kaygıları.
bilinçlerinde ve nehir kıyılarında kendi yüzlerine bakamayanlar...
hep şahit...
ölümlerine
doğumlarına
aşklarına
tuvalete gidişlerine
kendilerine.
hep şahit gerekli...
kendine gelen bir alkol dalgasından sonra
sabah ilk kez aynaya bakan yüzlerine
tükürmek bu kentin kedilerine görevdir...
ben sıkıldım bu aptal kaygılardan.
“benim acılarım dünyanın en küçük acılarıdır
ve
inan ki benim varlığıma asla şahit olma”
bırakalım bu aptal kaygılarda yüzen mastürbasyonlu beyinler
yüzlerine bakamadıkları nehirlerde el ele boğulup gebersinler
ben de bu aptal ritüele şahit olursam da
kentin tüm kedileri beni delta ağızlarında
kendi varoluşumu kanıtlamaya çalıştığım dilimi ve bedenimi
yakıp küllerini izmir’in semalarına serpsinler...
bırakalım da herkes kendi şahidini bulduğunda intihar etsin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder