"uzakta telaşların gümbürtüsü
sen ki doğuştan bir telaşsın..."
şimdi sen gittin ya
kimbilir hangi sıkışmışlıkta
bir terliği çıkarma telaşındasın....
benzerdik birbirimize
en azından benzetilirdik...
paylaşamazlık etmedik bir kadını...
sen bana saygılı ben sana saygılı....
titrek gecelerde hükmünü verir tarih...
bilirim ve üzerine onca da söz söylerim...
sen ki bir hayatın boşluğunu dolduran değil
doluluğuna anlam katandın...
neden gittin ki?
bilemedim....
olağanca korkutuculuğunun ötesindeki olağanca sevecenliğin....
unutulmayacak bu...
-ki tanrı varsa-
unutmasın bunu....
sahi şimdi o kadını kimden kıskanacağım....
sahi o kadın beni kime benzetecek...
gidişin koca bir boşluk...
kelimelerin bilmediği anlamları doğuran....
şimdi gittin sen....
geride kalanları hiç mi düşünmedin?
sen sarılıklarına sığın tüm hayatın
güzeline,iyisini
ve en önemlisi samimiyetinle insanlaşmasına...
sen şimdi gittin ya
öksüz kaldı sözlüklerde bir isim....
şimdi gittin ya sen
unutulamayacak adın hafızalarda....
hükmü sürer ilahi olan....
ilahi olan da ölecek bir gün unutma....
bekle... günler yakındır...
sen gene ayakkabı boyası çalacaksın dolaptan
sen gene günü geçmiş terlikleri çıkaracaksın...
ama en sonunda gene beraber sigara almaya çıkacağız o sokağa...
insanlar ürkecek senden...
insanlar ürkecek benden...
sen ki altın gibi duruşunla
sen ki meydan okuyuşunla insanlığa
yaşayacaksın...
PAŞA gibi hem de...
PAŞA'lar gibi...
16 Haziran 2009 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder